ILETISIM@ERKANTERZI.COM
More
    Ana SayfaPazarlama & Satış YazılarıDijital KölelikÇocukları Dijital Tuzaklardan Ne Kadar Uzak Tutabiliriz?

    Çocukları Dijital Tuzaklardan Ne Kadar Uzak Tutabiliriz?

    Yayınlanma tarihi -

    Çocuklarımızı dijital veri sistemlerinden korumak her geçen gün daha da zorlaşıyor. Bugün bir çocuk WhatsApp ya da Instagram kullanmıyorsa, sosyal çevresinde dışlanma yaşıyor. Okulda herkes Twitter’daki TT’lerden bahsederken, bu konulara tamamen uzak bir çocuk hem psikolojik hem de sosyal açıdan sarsılıyor. Evet, okullarda telefon kullanımı yasaklanmış olabilir, ama bu kuralın ne kadar uygulandığı tartışılır. Kaldı ki okul dışı zamanlarda bu uygulamalara erişimi kısıtlayan bir sistemimiz de yok.

    Sözde çocukları korumak için geliştirilen sistemler mevcut: iPhone tarafında “Ekran Süresi”, Android tarafında “Family Link”. Ancak bu araçlar çocukların hangi videoları izlediği, hangi sitelere girdiği gibi konularda raporlama ve sınırlamalar sunsa da, işin psikolojik boyutu çoğu zaman göz ardı ediliyor. Çocuğa “yasak” koyduğunuzda bunun dönüşü çoğu zaman bumerang etkisi yaratıyor.

    2021’de ABD Connecticut’tan bir anne, 11 yaşındaki kızı Selena’nın sosyal medya bağımlılığı nedeniyle intihar ettiğini öne sürerek Instagram’a dava açtı. Davaya göre anne Tammy Rodriguez, Instagram ve Snapchat’in çocukları tekrar tekrar kullanmaya teşvik eden bağımlılık yapıcı sistemler kurduğunu savunuyordu. Uygulamalarda yaş doğrulaması adı altında yalnızca tek bir “kaç yaşındasın?” sorusu var. Bu sorunun ne kadar kolay geçildiğini hepimiz biliyoruz. Ebeveyn kontrolleri kağıt üzerinde var gibi görünse de, işlevsellik anlamında büyük eksiklikler söz konusu.

    Rodriguez’in anlattıklarına göre, Selena’nın uygulamalardaki varlığı depresyon, uykusuzluk, yeme bozuklukları ve nihayetinde intiharla sonuçlanmıştı. Bu iddialar Meta’nın (yani eski adıyla Facebook’un) ciddi biçimde sorgulanmasına neden oldu. Instagram, ebeveyn kontrol özellikleri gibi birkaç iyileştirme üzerinde çalışsa da, kullanıcıya hâlâ bağımlılık aşılayan bir sistemle ilerliyor.

    Meta’nın 2022’nin sonlarında LinkedIn üzerinden yaptığı paylaşımda, yaş kontrol sistemlerinin geliştirildiği duyuruldu. “Doğru insanların doğru deneyimlere erişmesini istiyoruz” dediler. Instagram’da yaşını 18’den büyük göstererek kayıt olmaya çalışan çocukların %96’sı bu sistemlerle engellenmiş. Ancak hepimiz biliyoruz: çocuklar bir yolunu bulur. Burada asıl görev ebeveynlere düşüyor. Onlara bir davranışı kazandırmak istiyorsak, önce kendimiz bu davranışı inanarak göstermeliyiz. “Sen kullanma ama ben kullanayım” yaklaşımıyla bir yere varamayız.

    Çocuklara Gösterilen Reklamlar Üzerine

    Bugünün dijital reklamcılık sistemleri, yaş kontrolü konusunda oldukça umursamaz davranıyor. 8 yaşındaki bir çocuğun ekranına 13+ yaş etiketli oyunlar düşüyor, 10 yaşındaki kızım araba reklamı izliyor. iPhone ve Android mağazalarında bile aynı oyun için farklı yaş sınırları görebiliyoruz: biri 7+, diğeri 13+. Hangisi doğru? Kim karar veriyor? Bu konuda bile bir standart yok.

    Dijital platformlar, özellikle çocukları hedef alan içerik ve reklam düzenlemelerinde psikolojik ve sosyolojik çalışmalar yapıyor. Facebook, YouTube gibi platformlar kullanıcı kazanımı ve algoritma verimliliği için sürekli güncellemeler yapıyor. Örneğin Facebook, 2022 yılında:

    • 16 yaş altına reklam gösterimini yasakladı,
    • 13 yaş altına uygulama kullanımını kapattı,
    • Yalan haber ve nefret içerikli paylaşımlara yönelik algoritmalarını güçlendirdi.

    Tüm bu çabalar olumlu görünüyor ama bu değişimlerin reklam kokan PR hareketleri olmadığını kim garanti edebilir? Veri yoğunluğu arttıkça bu düzenlemeleri kontrol etmek daha da zorlaşacak. Yarın elimizde bugünkünden kat kat fazla veri olacak. Metaverse gibi daha da içimize işleyecek dijital evrenleri düşündüğümüzde, işin ciddiyeti daha net ortaya çıkıyor.

    Duygularımız zayıflıyor, insanî reflekslerimiz köreliyor. Çocuklarımız artık kendi değer yargılarıyla değil, algoritmaların yönettiği, reklamlarla beslenen bir evrende büyüyor. O evren kirli ve manipülatif. Lütfen çocuğunuzun elinden tutun ve onu o dünyaya kaptırmayın.

    Ancak işin sadece karanlık tarafına odaklanmak da yanlış olur. Doğru kullanıldığında, eğitim alanında ya da gelişimsel katkı sağlayan sayısız uygulama da mevcut. Bu yüzden mesele uygulamaları tamamen yasaklamak değil; denetleyerek, bilinçli bir şekilde kullanmak. İyi olanı alıp, kötü olanı hayatımızdan çıkarmak en sağlıklı yol.

    Tüm içerikleri kaynak göstererek ve Erkan Terzi'nin adıyla paylaşabilirsiniz.

    "İçeriğin tüm kullanım hakları saklıdır ve izinsiz kullanımı yasaktır." Herhangi bir içeriği veya makaleyi yayınlamak veya bazı fikir ve bilgileri belgelerinizde kullanmak istiyorsanız, lütfen daha fazla bilgi ve izin için Erkan Terzi ile iletişime geçin.

     

    Abone Ol

    spot_img

    BENZER İÇERİKLER

    Meta & Google’un Bugünü ve Yarını Üzerine

    2004’ten bu yana hayatımızda olan Facebook, yani şimdiki adıyla Meta, son yıllarda ciddi zorluklarla...

    Şirketler Müşteri Verisi Toplama Sürecinde Nerede Duruyor?

    Dijital kölelik çağında yaşıyoruz. Teknoloji geliştikçe, bireylerin kişisel verileri hiç olmadığı kadar kolay erişilebilir...