ILETISIM@ERKANTERZI.COM
More

    WOM’un Gücü ve Evrimi!

    Yayınlanma tarihi -

    Modern pazarlamanın özellikle sosyal etkileşim ve marka algısının öne çıktığı günümüzde, Ağızdan Ağıza Pazarlama (Word-of-Mouth – WOM) kavramı, marka itibarı ve müşteri sadakatini güçlendirme açısından kilit bir rol oynamaya devam ediyor. Sosyal medya platformlarının yaygınlaşmasıyla birlikte WOM’un etkisi katlanarak artmış ve markalar için dijital bir yankı odasına dönüşmüştür. Bu platformlar, tüketici davranışlarını gözlemlemek ve analiz etmek adına eşsiz bir alan sunar. Davranışsal pazarlama ise bu veriler üzerinden hedefe yönelik stratejiler geliştirerek pazarlamanın etkinliğini artırır. Bu bağlamda dijital pazarlama ve CRM ekiplerine büyük sorumluluk düşmektedir.

    Davranışsal pazarlama, kullanıcıların satın alma geçmişi, demografik özellikleri ve çevrim içi etkileşimleri üzerinden en uygun reklam ve içerikleri sunmayı hedefler. Bu doğruluk seviyesi, dijital çağda WOM’un güçlenmesinin temel nedenlerinden biridir. Sosyal medya, tüketicilerin deneyimlerini paylaşabildiği ve bu deneyimlerin hızla yayılabildiği bir mecra hâline gelmiştir. Özellikle ABD merkezli şirketler, bu stratejiyi etkili bir şekilde kullanarak hem marka bilinirliklerini hem de müşteri bağlılıklarını artırmayı başarmışlardır.

    Örneğin Starbucks, sosyal medya kampanyalarında müşteri deneyimlerine odaklanarak olumlu WOM yaratmayı başarmıştır. Marka, kullanıcı geri bildirimlerini düzenli olarak paylaşmakta ve müşteri etkileşimini aktif biçimde desteklemektedir. Bu yaklaşım, müşteri memnuniyetinin ve sadakatinin sürekli artmasına katkı sağlamıştır. Tesla ise yenilikçi ürünleri ve CEO’su Elon Musk’ın sosyal medya etkinliği sayesinde güçlü bir WOM etkisi yaratmıştır. Tesla sahipleri, araçların performansı ve çevreci yapısıyla ilgili deneyimlerini sıkça sosyal medyada paylaşarak markanın olumlu imajına katkı sağlar. Öyle ki, Elon Musk’ın paylaşımları zaman zaman Tesla markasının kendisinden daha fazla etkileşim alarak bireysel etki gücünü ortaya koymuştur.

    Sosyal medya, WOM’un etkisini katbekat artıran temel faktörlerden biridir. Geleneksel WOM sınırlı bir kitleye ulaşırken, sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar milyonlara erişebilir. Bu durum markalar için hem büyük bir fırsat hem de ciddi bir risk taşır. Olumsuz müşteri deneyimleri kısa sürede yayılıp marka itibarını zedeleyebilir. Öte yandan, memnun bir müşterinin olumlu yorumu markanın geniş kitlelere ulaşmasını sağlayabilir. Bu noktada influencer iş birlikleri de önem kazanır. WOM gücünü sosyal medya üzerinden artırmak isteyen markalar, şu beş alana odaklanmalıdır:

    • Resmî marka sosyal medya hesapları
    • Tüketiciye ait topluluk hesapları – etkileşim için aktif kullanılmalı
    • Hedef kitleye uygun influencer hesapları ve içerik stratejileri
    • Özellikle üst düzey yöneticilere ait şirket yönetici profilleri
    • Hedef kitleye uygun tanınmış isimlerle iş birliği yapılmış hesaplar

    Akademik çalışmalar da WOM’un pazarlamadaki gücünü doğrular. Berger ve Milkman’ın 2012 tarihli araştırmasında, insanların içerik paylaşma eğilimlerinin duygusal yoğunluk ve kendilerini ifade etme isteğiyle doğrudan ilişkili olduğu vurgulanır. Bu çalışma, sosyal medyada yayılan WOM’un hangi içerik türlerinin paylaşılabilir olduğunu anlamak açısından önemlidir. Davranışsal pazarlamanın tüketici davranış teorileriyle ilgili ilk bölümünde değindiğim gibi, bu durum sosyolojik benimseme açısından özellikle dikkat edilmesi gereken bir alandır.

    Yapay zekâ ve makine öğrenmesi teknolojileri, markaların sosyal medyada oluşan WOM’u yüksek doğrulukla takip etmesini ve analiz etmesini sağlar. Google ve Facebook gibi platformlar, bu etkileşimleri izleyip strateji geliştirmek için çok sayıda araç sunar. Bu da dijital pazarlama stratejilerinin daha etkili olmasına katkı sağlar.

    Keller Fay Group tarafından yapılan bir diğer araştırma, dijital ortamdaki WOM’un marka güveni ve uzun vadeli müşteri bağlılığı oluşturmada ne kadar kritik bir rol oynadığını ortaya koyar. Araştırmaya göre, çevrim içi WOM, geleneksel reklamlara kıyasla daha güvenilir ve etkili bir yapıdadır. Nike, sosyal medya platformlarını etkili kullanarak güçlü bir WOM stratejisi geliştirmiştir. #JustDoIt kampanyası ile kullanıcıları aktif katılıma teşvik eden marka, bu etkileşimin yayılmasını sağlamış; aynı zamanda ünlü sporcularla iş birliği yaparak mesajını geniş kitlelere ulaştırmıştır.

    Öte yandan, olumsuz WOM markalar için ciddi tehditler barındırır. Kötü deneyimler hızla yayılır ve markaya büyük zarar verebilir. Bu yüzden kriz iletişimi stratejileri burada devreye girer. 2017’de United Airlines’ın yaşadığı kriz buna örnektir. Bir yolcunun uçağa zorla bindirilmesiyle ilgili görüntüler sosyal medyada hızla yayılmış, kamuoyunda büyük bir tepki oluşmuştur. Bu olay sonrasında United Airlines’ın hisse değeri düşmüş, şirketin itibarı ciddi şekilde zedelenmiştir. Kriz sonrası geç ve yetersiz açıklamalar, şirketin kriz yönetiminde yetersiz kaldığını göstermiştir.

    Olumsuz WOM’un etkisini azaltmak isteyen markalar, hızlı ve empatik bir iletişim süreci yürütmelidir. Kriz durumlarında marka, sorumluluğu kabul etmeli, kamuoyuna şeffaf bilgiler sunmalı ve mağdur müşterilere telafi sunmalıdır. Böylece krizlerin etkisi azaltılabilir ve uzun vadede müşteri güveni yeniden kazanılabilir. Bu nedenle olumsuz WOM yönetimi sadece olay sonrası müdahalelerle sınırlı olmamalı; markalar potansiyel riskleri önceden tespit ederek proaktif bir kriz iletişimi stratejisi geliştirmelidir.

    WOM, artık sadece geleneksel bir pazarlama aracı değil, dijital pazarlamanın merkezinde yer alan güçlü bir strateji hâline gelmiştir. Sosyal medya ve davranışsal veriler sayesinde bu etki daha da artmıştır. Tüketici davranışlarını analiz ederek geliştirilen doğru stratejilerle, markalar müşteri memnuniyetini pekiştirebilir ve sadık bir müşteri kitlesi oluşturabilir. Bu da marka bağlılığı oluşturmak ve marka değerini artırmak açısından kritik bir öneme sahiptir.

    WOM’un gücünü kullanarak dijital pazarlamada öne çıkmak isteyen markalar, sosyal medya platformlarını etkili bir şekilde kullanmalı, tüketicilerle samimi ve şeffaf bir iletişim kurmalı ve müşteri deneyimini sürekli iyileştirmek adına adımlar atmalıdır. Akademik araştırmalar ve vaka analizleri bu stratejilerin başarıyla uygulanabileceğini ve markalara uzun vadeli fayda sağlayacağını göstermektedir.

    Markalar sosyal medyanın sunduğu fırsatları değerlendirirken, bu alanın dinamiklerini ve risklerini de iyi analiz etmelidir. Ancak bu şekilde WOM’un dijital pazarlamadaki tüm potansiyeli ortaya çıkarılabilir.

    Tüm içerikleri kaynak göstererek ve Erkan Terzi'nin adıyla paylaşabilirsiniz.

    "İçeriğin tüm kullanım hakları saklıdır ve izinsiz kullanımı yasaktır." Herhangi bir içeriği veya makaleyi yayınlamak veya bazı fikir ve bilgileri belgelerinizde kullanmak istiyorsanız, lütfen daha fazla bilgi ve izin için Erkan Terzi ile iletişime geçin.

     

    Abone Ol

    spot_img

    BENZER İÇERİKLER

    Sosyal Kanallarda Markalaşma ve Satış

    Sosyal kanallar üzerinden yapılan tanıtım faaliyetleri, davranışsal pazarlamada güçlü bir araç haline geldi. Bu...

    Sosyal Pazarlamanın Marka Değerlemesine Katkısı

    Sosyal pazarlama, sadece bir ürün ya da hizmet satmakla ilgili değildir; aynı zamanda toplumda...

    Markalar İçin Etkili Kanal Kullanım Stratejileri

    Davranışsal pazarlama entegrasyonunda, markaların psikolojik ve sosyolojik dinamiklerden yararlanarak doğru zamanda doğru hedef kitleye...